25 Eylül 2009 Cuma

Ben Bunları Hakedecek Ne Yaptım Acaba?

SF'ya geleceğimin belli olduğu günden bu yana karşıma çıkan "doğru" insanların sayısı bini aştı. Artık cidden korkmaya başladım. Ben bu kadar iyiliği hak edecek ne yapmış olabilirim ki?

Şöyle bir bakalım;
Önce Begüm'le tanıştım, tesadüf eseri en yakın arkadaşı (Aslı) burada yaşıyordu ve yine tesadüf eseri 1 ay sonra İstanbul'a geldi. ( yaklaşık 1 yıldır gelmiyordu)
Sonra Aslı bize, okuluma 10 dakika mesafede bir otel ayarladı ve buradaki ilk günlerimde beni hiç yalnız bırakmayarak çok yardımcı oldu.
Ev arama sürecimde Kenyalı bir müslüman olan şu anki apartman yöneticim Razia, ben hiç söylemeden kirada benim için indirim yaptırdı.
Hiç eşyam olmadığı için kara kara düşünürken tutacağım evden çıkan çocuk herşeyi 1/3'ü fiyatına bıraktı.
Sonra tabii lüks ihtiyaçlar başladı. Mesela TV... Geçen hafta okulda $25 TV satıldığı ilanını gördüm aradım, satan kız gidip alabileceğimi söyledi. Yine, kara kara ne yapacağımı, nasıl taşıyacağımı düşünürken Thailand'lı sınıf arkadaşım Tammy, "ben taşımana yardım ederim birlikte gidelim" dedi. Ben yine iki kız nası taşıyacağız sendromundayken Tammy benim için araba kiralayıp kapıma gelmişti!! ( Hatta yanında erkek arkadaşını da getirmişti, çocukcağız taşıdı ben sadece seyradip milyonlarca kez THANNKK YOUUU! dedim.
Duruun daha bitmedi. TV'yi almaya gidince öğrendim ki, TV satan kıza hediye gelimiş ve kızcağız hiç kullanamamış çünkü ülkesine dönmeye karar vermiş yani sıfır bir TV'yi $25 almış oldum.( hadi bu daha anlaşılabilir bir şans)
Ve beni korkutan oha yok artık dedirten aşama...
Eve televizyon bağlatmak için at&t'ye gittiğimde social security numaram olmadığı için $200 depozito vermen gerektiğini söyleidler ve çok üzüldüm. Apartman yöneticim Razia ile laflarken arada konu buraya geldi ve "saçmalama $200 verilir mi ben senin adına alırım sen bana ödersin" dedi. Bu teklif bir Türk'ten gelse yine şaşırırdım tabii ama dünyanın bir ucunda beni henüz 1 aydır tanıyan birinin bu kadar içten yardımcı olmaya çalışması beni nasıl mutlu etti anlatamam. Ve şu an sadece ayda $5 vererek TV izleyeceğim.

Belki biraz abartıyorum şu an, ama o kadar üst üste geldi ki. Sonuçta tek başıma olduğum bu şehirde kendimi yanlız sanırken bir anda da ne kadar "kalabalık" olduğumu hatırlattı bana.

Tammy, Razia, Aslı ve daha sayamadığım herkes... ben bunları hak edecek ne yapmış olabilirim ki?

2 Eylül 2009 Çarşamba

Case Study @ GGU

 

 

 

 



Çok komik görünüyor değil mi? Dün yaptığımız Case Study dersinden birkaç kare. Masanın tepesine çıkmış aşağı bir şey fırlatan kadın benim advisor'ım Karen:) Bu da case stusy dersi. Case şudur ki; bir firma tavuklar yetiştirmekte ve onlardan yumurta elde ederek satmaktadır. Firmanın sahibi non professional bir kişi olmasına karşın işleri büyüyüp çoook fazla tavuk sahibi olmuştur. Şimdi ise içinden çıkamadığı bir problemi vardır. Tavukların bulunduğu 2m yükseklikteki kuluçkadan tavuk hareket ettikçe yumrtalar yere düşmekte ve bu da mal kaybına sebep olmaktadır. Bu problemi 4 er kişilik ekiplerle önümüze verilen 3 kalın ip, 2 kalın kağıt, makas, selo bant 2 balon ve tabiki 1 yumurtayla üreteceğimiz fikir ile çözmemiz istenmektedir. Ama tabii kurallar eşilğinde.

1- ilk 5 dakika malzemelere dokunmadan sadece brain storming yapılacak.
2- sonra 3 farklı fikir üretilecek.
3- grupça 1 inde karar kılınacak
4- ve üretilecek.

Birçok fikir çıktı, ama grupça yumurtayı kağıda bantla sarıp, sonra şişirdiğimiz iki balonun arasına yerleştime fikrinde karar kıldık. böylece ne kadar yüksekten düşrese düşsün balonların arasına sıkışan yumurta yere düşmeyecekti. Aslında çoook daha creative fikirler vardı ama önemli olan execution'ın uygulanabilir olmasyıdı. ( çooook tanıdık değil mi?)

o da ne, sürenin bitmesine 10 dakika kala gelen acil bir haberle üretim sürecindeki problem sebebiyle malzemelerimizden birinden vaz geçmek zorunda kaldık! ( ipimizden ayrıldık)

Sıra geldi denemeye, Karen tüm uygulamaları tam 2m yükseklikten yere attı. Karen yaklaşık 1.30 olduğu için zor oldu tabi:) 11 takımın da projesi denendi sadece 3 yumurta kırılmadan kurtuldu. Evet onlardan birinin sahbi de biziiz!!!:)