8 Mart 2010 Pazartesi

Lake Tahoe'da haftasonu

Bayadır yazmıyomuşum meğer, arada olanları saymaya kalkmayacağım, çook zor ama şu kadarını özetleyebilirim her gün biraz daha büyüyorum. Şöyle bir büyümeden söz ediyorum "tek bildiğim hiç bir şey bilmediğimdir" diyen amcaya yani Descartes'e hayranlığım her geçen gün artıyor. Çünkü uzakta olmak -ve sanırım uzakta yalnız olmak daha da çok-insana sahip olduğu kalıpların ne kadar saçma ve anlamaya çalışmanın ne kadar güzel derin bir yaşam biçimi olduğunu gösteriyor. Neyse niye girdim buralara ya haftasonu tatilimi anlatacaktım...
Evet efenim bu hafta cuma akşamı yola çıkmak itibariyle Lake Tahoe'ya gittik. 15 kişilik bir ekiptik. Çoğunluğu Amerikalı arkadaşlar oluşturduğu için buradaki yaşama dair çok şey öğrendim. Bakış açıları yaşam biçimleri (ayy çook güzeeelll diyemiycem ama) farklı, çok farklı! Anlattıkça örneklerle açıklayacağım sanırım daha anlaşılır olacak.

Cuma akşamı 5.15 gibi evden çıktık sadece bir AppleBees yemek molası verdik Narjis orada fotoğraf makinesini unuttu ama çok problem olmadı aradık Pazar'a kadar bizim için sakladılar biz de gezi boyunca benim makinemi kullandık. 10 gibi dağ evine ulaştık. 4 katlı 7 odalı "huge" bir evdi. İşte fotoğraflar:






Sonracığıma, odalara yerleştik biraz muhabbetten sonra buzz gibi yataklarımıza girdik allahtan odada elektrikli kalorifer ( bu nası yazılıyodu yaa) vardı. Vardı da bu sefer gecenin bir yarısı çok sıcak oldu Narjis'le karşılıklı off puuff deyip kıstık işte o yazamadığım şeyi ( kalorifer miydi:) Sabah 8 de uyanıp süferrr bir kahvaltı yapıp kaymaya gittik. Mesela yukarıda bahsettiğm farklılıklardan biri: hepimiz aynı yere (dağa) gidiyor olmamıza rağmen biz üstümüzü değiştirmeye gidip gelene kadar evde kalan arkadaşların çoğu çıkmıştı ve hiç kimse birlikte gitmeyi önermedi. Ve tüm gün Narjis-eşi( Yassir) ve ben birlikteydim fakat diğerlerinden eser yoktu. Böyle bir bireysellik durumu yani ama hani biz buraya birlikte tatile gelmiştik???
Akşamları yemekte- yemekten sonra bilardo masasında- langırtta gece kağıt oynarken herkes salona toplanıyor şen şakrak bizim değimimizle "kuzu sarması" ama sabah herkes kendi halinde ateta kaçıyo birbirinden "allahım birini beklemek zorunda kalır da 5 dakika daha az kayarsaammm!"

Ama bu bireysellik dışında da Amerikalıların yaşamları daha doğrusu birbirlerine yaklaşımları da çok ilginç, bizde de vardır ya hani doğu-batı çekişmesi kültür farkı burada o fark hat safhada! Doğulu olanların daha soğuk ve disiplinli batılıarın ise çok daha rahat ve ehli keyf olduklarına dair "stereo type" lerı ( kalıpları) var. Arkadaş olmalarına rağmen var bu. Yedikleri yemeklerin çeşitlerini bile buna göre belirliyorlar. Aaa sen San Jose'lisin o zaman bu yemeği Mexican Bean ile yersiniz siz amaa biz sour cream koyuyoruz filan:)

ahaha aklıma geldi, çok ironik bişi oldu, cumartesi akşamı daha doğrusu gecesi iskambil oynayalım dedik ama tabii ortak bildiğimiz oyun bulmamız lazım. Narjis "American 8" diye bir oyun söyledi bizim pis 7 nin 8 li olanı ama komik olan American 8 oyununu orada bulunan 12 American dan hiç birinin bilmiyor olmasıydı:))

fotoooo:)















ve bu da benim bittiğim andır:)















Biraz da ev hali ve göl kenarı fotoğrafları ile bu session'ı kapatalım. Umarım daha sık yazabilirim. Yoğunluktan değil yazamamam çünkü bu dönem hakikaten çok rahat güzel bir programım var San Francisco'da da yapacak acayip çok şey var kendimi buradan max. faydalanmaya adadım:) Ha bu arada Pilates'e başladım bu gün de Yoga'ya gidecektim ama kayak hamlığından ağrıdığı için her uzvum yarına bıraktım. Yine çenem düştüüü.

Enjoy!






1 yorum:

  1. Vouuuuuw... Süper görünüyor resimler.. Canım çekti Begüm:(

    YanıtlaSil