24 Ağustos 2009 Pazartesi

tekbaşıma SF'da ilk gün...

Gece çok erken uyuyamadığımdan sabat Berat'ın "Münih'teyim" telefonuyla uyandım sanırım 8 filandı. Sonra tekrar 10 a kadar uyumuşum. Otelde bugünden itbaren tek kişilik bir odaya geçeceğimi dün otel sahibi Martina'dan öğrenmiştim o nedenle eşyalaımı bavullara tıktım ki taşıması kolay olsun. Sonra da aşağı inip odamı değiştirdim. Beratla ilk geldiğimizde verdikleri gibi bir oda olacak diye gerçekten çok korktum çünkü camı olmayan havalandırma boşluğuna bakan havasız bir odadaydı. Eylül'ün minimum 6 sına kadar burada olduğumu düşünürsek çok zor olurdu. Neyse efenim odam camı filan olan küçük ama güzel bir oda. eşyalarımı odaya yerleştirdim ve bir duş alıp hemen çıktım.
Tam 12 saattir bir şey yemiyordum ve artık çıkmam gerekiyordu. Çünkü okulda saat 2 de hem Math30 hem de english proficiency sınavlarım vardı. Berat'ın da çok sevdiği Bread&Cocao ya gittim, bir çay elşiğinde bir sandwich ile biraz buruk bir kahvaltı yaptım. Çünkü Berat'la aaaaa ekmek! diye bakakalmıştık orada. o ana kadar Amerika'da pretzel ve bagel'dan başka ekmeğimtrak bir şeye rastlamadığımız için:) Bu cafe benim tuttuğum eve de çok yakın dolayısı ile hazır vaktim de varken alışveriş yapabilecek nereler var bakmak istedim. okula doğru yürürken 7/11 gördüm evimi kiralayan Razia bahsetmişti o neredeyse her şeyini oradan alıyormuş. İçeriye şöyle vitrinden bakıp meyve gçrünce çok mutlu oldum çünkü burada "manav" yazan dükkanlarda bizim cips reyonlarımzdan da küçük ve az sayıda meyve oluyor:)
Kısa bir yürüyüşten sonra okula vardım ama hala erkendi, kapıdaki banklarda oturup insanları izledim. Sanırım hiç biri yeni değildi. Ellerinde kalın kalın kitaplar oradan oraya koşturuyorlardı. Arkamda da kütüphane vardı, herkes önünde bir laptop ölümüne ders çalışıyordu:) Nasılsa vaktim var diye okulun kitaplarının satıldığı yere gittim, gidip de fiyatları görmesem daha iyiyidi sanki, özellikle de marketing kitapları öyle böyle değil, 150 USD'den başlıyor desem yeri var. Koşar adımlarla uzaklaşıp ilan panosuna baktım hani olur da kitaplarını satmak isteyen olur diye ama maalesef:( Gerçi okulun dükkanında kullanılmış kitaplara baktım zaten orijinaller çook daha pahalı ama bir ümit dedim işte.
Sonra sınavımın olacağı 4. kata çıktım, önce math mı ingilizce mi dedi asistan valla dedim mathı yapamayacağım için önce onu verin. Çünkü internetten mat30 practice testlere bakmıştık Berat'la baya kazıktı onun matematiği çok iyi olmasına rağmen yapamamıştı. Ama bu sınav biizm internette çözdüklerimiz kadar zor değildi. Ben hayatımda logaritma görmediğim için kalıcam büyük ihtimalle ama belki de attıkarım tutar belli mi olur. 30 soru için 2,5 saat zaman verdiler, 1,5 saatte sıkıldım ben. 15 soruyo yaptım bilerek ama gerisi logaritma ve paraboldü ki o konular hakkında hiç bir fikrim olmadığından salladım.
Dersi almamak için 21 doğrum olması gerekiyor pek ümitli değilim ama bakalım... Ama en azından şunu anladım geçilir bir dersmiş math30. ( çok korkuyordum da...)
Sonra 5 dakika ara verdim ve ingilizce sınavının yapılacağı bilgisayarlı odaya gittim. Ben TOEFL gibi bir şey bekliyordum ama sadece bir article okuyup onunla ilgili fikirlerini yazacağın bir essaymiş. gerçi metin çooook uzundu ama bundan geçerim diye düşünüyorum.
okuldan çıktığımda kendimi daha iyi hissediyordum. En azından 1 gün daha geçmişti... dönüşte giderken baktığım 7/11 a girdim kendime bir meyve salatası aldım. şimdi de odamdayım. Belki akşam bir şeyler atıştırmaya çıkarım ya da miskinlik yaparım. iyi ki bilgisayarım var yoksa sıkıntıdan patlardım. Yarın bomboş bir gün, bakalım ne yapacağım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder